Yaşlanma hem biyolojik hem de kronolojik bir olgudur. Biyolojik olarak yaşlanma, döllenme ile başlayan ve yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Dünya Sağlık Örgütü, yaşlılığı kronolojik olarak 45-59 yaş arası orta yaşlı, 60-74 yaş arası yaşlı, 75 yaş ve üzerini ileri yaşlı şeklinde ayırmıştır. Yaşlanma sürecinde genetik, yaşam biçimi, iş rutini, beslenme alışkanlıkları, kronik hastalıklar, alışkanlıklar gibi bireysel özellikler etkili olmakla birlikte 65 yaş yaşlılık sınırı olarak kabul görmektedir.
Yaşlanma süreci dahilinde, genetik yatkınlıklar ile parallel olarak bireysel özellikler ve dış etkenlere bağlı değişiklikler meydana gelebilmektedir. Hastalıklar, hava kirliliği ve güneş ışığı yaşlanma sürecini etkileyen, azaltılması, kaçınılması ya da kontrol edilmesi mümkün olan dış etkenlerdir. Öte yandan yaşlanma, organizmadaki pek çok sistemi etkileyen bir süreçtir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte, kişide fizyolojik ve anatomik bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Yaşlılıktaki bu değişikliklere bağlı olarak, vücudun hastalıklara karşı direnci azalmakta ve kronik hastalık olasılıkları artmaktadır. Yaşlılar değişen koşullara adaptasyon güçlüğü, bağışıklığın azalması ve stres nedeniyle daha sık hastalanmakta, daha fazla kronik hastalık veya sorunla karşılaşmakta, çoğu kez aynı anda birkaç sağlık problemiyle baş etmek durumunda kalabilmektedirler.
Yaşlı Bireylerde Sistemsel Değişiklikler ve Hastalıklar Nelerdir?
Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan hassasiyetler sonucu kişi hastalıklara ve yaralanmalara karşı korunmasız bir hale gelmektedir. Komplikasyonlar ile baş edebilmek için bu dönemde hangi sistemin nasıl etkilendiğini bilmekte fayda olacaktır;
1. Kardiyovasküler Sistem
Kardiyovasküler sistem değişiklikleri sonucu yaşlılık döneminde en çok karşılaşılan kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, kalp yetmezliği, koroner arter hastalıkları, atriyal fibrilasyon, akut miyokard infarktüsü, kapak hastalıkları ve venöz trombozdur.
2. Solunum Sistemi
Solunum sistemi değişiklikleri sonucu yaşlılık döneminde en sık görülen hastalıklar; kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve pnömonidir. Yaşlı kişi, sağlıklı olsa ve düşük risk faktörleri bulundursa da immün sisteminde meydana gelen değişikliklerden dolayı solunum sistemi infeksiyonlarına karşı daha duyarlı olabilir.
3. Kas-İskelet Sistemi
Yaşlanmayla birlikte kas-iskelet sisteminde; osteoporoz, osteoartrit, dejeneratif eklem hastalıkları, romatoid artrit, pelvik fraktür ve düşme fraktürleri gibi hastalıklar görülür. Geriatrik toplumda kas-iskelet sistemi hastalıkları çok sık görülmekte ve yaşam kalitesini bozmaktadır. Kas-iskelet sistemi sorunları, hayatı tehdit edici olmamasına karşın yaşlılarda kronik hareket bozukluğunun, ilaç kullanımının ve hastane yatışlarının önemli nedenleri arasında yer alabilmektedir.
4. Sinir Sistemi
Sinir sistemi değişiklikleri sonucu yaşlılık döneminde en sık görülen hastalıklar; serebrovasküler olay, beyin kanamaları, Alzheimer, Demans, Parkinson, deliryum, depresyon ve beyin iltihaplarıdır.
5.Gastrointestinal Sistem
Gastrointestinal sistem değişiklikleri sonucu yaşlılık döneminde en sık görülen hastalıklar; gastrointestinal sistem kanamaları, ileusa kadar ilerleyen konstipasyon, atrofik gastrik, peptik ve duodenal ülser, iştahsızlık ve malnütrisyondurÜriner Sistem
6.Üriner sistem
Üriner sistem değişiklikleri sonucu yaşlılık döneminde en sık görülen hastalıklar; üriner sistem infeksiyonları, akut ve kronik böbrek yetmezliği, inkontinans, aktif mesane retansiyonu ve prostat kanseridir.
7.Metabolik ve Endokrin Sistem
Metabolik ve endokrin sistem değişiklikleri sonucu yaşlılık döneminde en sık görülen hastalıklar, diabetes mellitus, tiroid fonksiyon bozukluğu, menopoz ve andropoz, erektil disfonksiyon ve libido kaybıdır.
8.Dermotolojik Sorunlar
Yaşlanmayla birlikte en sık karşılaşılan deri hastalıkları, deri tümörleri, yara iyileşmesinde gecikme, infeksiyonlar ve ayak ülserleridir.
9.Duyusal Fonksiyonlar
Yaşlı bireylerde duyusal değişiklikler sonucunda sıklıkla; gözlerde kuruma, göz infeksiyonu, işitme güçlüğü, dengede bozulma, kaza riski, bağımlılık ve iletişim sorununa neden olmaktadır.
10.İmmün Sistem
İnfeksiyonlara karşı hassasiyetin artması getiatrik toplumda sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu sebeple bağışıklığı artırmak için düzenli fiziksel aktivite ve aşılamanın getiatrik toplumda yeri oldukça önemlidir. Özellikle solunum sistemi hastalıklarının seyrini hafifletebileceği için pnömokok ve influenza aşıları önem kazanmaktadır. Sık yaralanma geçirme riski olan yaşlılarda tetanoz aşısı da korunmada önemli bir yer tutmaktadır.
Yaşlılık Hastalıklarından Korunmanın Yolları
Sağlıklı yaşlanma yaklaşımı, her yaştan insanın sağlıklı, güvenli ve sosyal açıdan aktif olabileceği bir hayat tarzını öngörmektedir. Yaşlanma ile birlikte sistemsel değişiklikler ve beraberinde hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan sorunlar ancak sağlıklı yaşam tarzının teşvik edilmesi ve "sağlıklı yaşlanma" kavramının uygulamaya geçirilmesiyle mümkün olacaktır.
Yaşlılık hastalıklarından nasıl korunurum sorusunun cevabını, sağlıklı bir hayat sürdürmek için yapılması gereken tüm temel kurallarda görüyoruz.
Mümkün ise doğa ile iç içe bir hayat sürmek, sürekli aktif olmak, hayata pozitif bir pencereden bakmak, yeterli ve sağlıklı beslenmek yaşlılık hastalıklarından korunmada oldukça etkili bir paket yöntem olacaktır. Tüm bu etmenlere bakıldığında sağlıklı hayat, bir yaşam tarzı olarak benimsenmelidir.
senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum
x