Yaşlanma süreci, doğumla başlar ve hayat boyu devam eder; geri dönüşü yoktur. Kronolojik olarak bakıldığında, Dünya’da 65 yaş üzeri yaşlılık olarak kabul ediliyor. Dünya’da ve Türkiye’de bilinen ortalama yaşam süresi her geçen yıl uzamakta ve yaşlı nüfusun genç nüfusa olan oranı giderek artmaktadır. 65 yaş ve üzeri insan sayısının, 2013 yılında %11.2'ye kadar çıkmıştır ve, 2050'ye kadar bu oranın %21.1'e yükselmesinin bekleniyor. Türkiye’de ise yaklaşık 10 milyon yaşlı olacağı öngörülmektedir. Dünya’da uzun süre yaşayan bireylerin sayısının artması ile doğru orantılı olarak, ''sağlıklı ve uzun yaşam” kavramı gündeme geliyor. Türkiye de bu anlamda özellikle son 60-70 yıl içinde çok ciddi dönüşüm geçirmiştir. Bu artışa bağlı olarak, sağlıklı yaşlanma önem kazanmaktadır, çünkü yaşlılık bir hastalık değildir.
Yaşlılık dönemi, emekliliğe geçiş yapılan, sosyal ve günlük işlerden bireylerin kendini çektiği, daha az hareket edilen bir dönem olarak öne çıkmaktadır. Fiziksel olarak aktif olmak, her yaş grubunda olduğu gibi, yaşlılık döneminde de oldukça önemlidir. Yaşlanma ile paralel olarak, vücudun hayati sistemlerinde görülen değişiklikler, tek başına herhangi bir hastalığa yol açmamaktadır. Bu hayati sistemlerin fonksiyonelliklerindeki düşüş sonucu demans, tansiyon, şeker hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi gibi kronik hastalıkların gelişmesi kolaylaşır. Egzersiz yapmak, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın geliştirilmesinde oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalarda, fiziksel olarak aktif kalmanın, yaşlıları kronik hastalıklardan koruduğu bilinmektedir. Kronik hastalıkların ortak risk faktörlerinden birisi olan fiziksel hareketsizlik, dünya genelinde, ölüme neden olan risk faktörleri sıralamasında dördüncü sırada yer almaktadır. Etkili bir fiziksel aktivite programı kuvvet, dayanıklılık, denge, fiziksel-zihinsel fonksiyon ve yaşam kalitesini geliştirmektedir.
Yaşlılarda fiziksel aktivite düzeyini belirlemek karmaşık olabilir. Cinsiyet, yaş, sosyal geçmiş gibi demografik özellikler, geçirilen hastalıklar, motivasyon seviyesi fiziksel aktiviteyi belirlemede etkili olabilir. Aktif yaşam, yaşlı bireylerin bilişsel işlevlerini geliştirerek, düşme riskini azaltır, sosyal etkileşimleri artırır ve bireylerin olabildiğince bağımsızlığını güçlendirmesine yardımcı olur.
O hâlde ülkemizde nüfusun sağlıklı yaşlanması günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olması için fiziksel aktivitenin özendirilmesi, bu konuda bilinç düzeyinin artırılması gerekmektedir. Yaşlılar için kolay ulaşılabilir, ücretsiz fiziksel aktivite alanlarının ve sosyal tesislerin artırılması gerekmektedir.
Fiziksel aktivitenin olumlu etkileri olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış olup, birçok kronik hastalıkta düzenli fiziksel aktivite, önleyici ve tedavi edici etkileri nedeniyle önerilmektedir.
Bilinen olumlu etkileri şunlardır:
Her yaşta ve her koşulda yapılacak fiziksel aktivite mutlaka vardır. Yaşlı bireyler ve aileleri bunun için doktorlarına başvurmalı ve hangi tür aktiviteleri yapabileceklerini sorgulamalıdır.
senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum
x