Bitkiler Yararlı Mı, Zararlı Mı?


Dünya üzerinde 750.000-1.000.000 arasında bitki türünün bulunduğu tahmin edilmektedir. Bunlardan 500.000 kadarı tanımlanıp isimlendirilmiştir. Tedavi maksadıyla kullanılan bitkilerin miktarı antik çağdan beri, devamlı bir artış göstermektedir.

Son yıllarda tıbbi bitkiler ve bunlardan elde edilen aktif maddeler üzerindeki çalışmalar ve bunlara karşı olan ilgi çok artmıştır. Yeterli düzeyde bir kimya endüstrisine sahip bulunmayan kalkınma yolundaki ülkelerin, memleketlerindeki bitkilerden yararlanarak, kolay ve ucuz bir tedavi olanağı elde etmek istekleri, tedavi alanına sokulan yeni sentetik bileşiklerin bazılarında görülen tehlikeli yan etkiler sebebiyle bitkisel ilaçlara ilgi giderek artmaktadır. Ancak alternatif tedavilerin çoğu güvenirliliği ve etkililiği belirleyen bilimsel araştırmalarla desteklenmemektedir. Bitkisel tıp bitkileri kullanarak hastaları tedavi etmek yaklaşımı olarak tanımlanmaktadır.

Pek çok kişi doğal olan tedavi yöntemlerinin zararsız olduğuna inanmaktadır. Oysaki yakın zamanlı yayınlar, obezite gibi sorunlara çözüm yolları arayan hastalara sıklıkla başka zararlar vermek gibi, bitkisel ürünlerin yan etkilerinden kaynaklanan ciddi sonuçlara dikkat çekmiştir.

Aslında dikkat çekmek istediğim nokta bitkisel ürünlerin yararları olduğu kadar ciddi yan etkilere de sebep olabileceğidir. Bitkilerin yan etkileri; deri, karaciğer, gastrointestinal, pulmoner, kardiyovasküler, endokrinal, renal, hematolojik, nörolojik tüm organ ve sistemleri tutabilir. Bu istenmeyen durumlar kişinin yaşı, cinsiyeti, genetik yapısı, beslenme durumu, mevcut hastalıkları ve aldığı tedaviler gibi faktörlere bağlı olarak değişik şekillerde seyredebilir. Dermatitten anaflaksiye kadar uzanan deri reaksiyonları ve ışığa duyarlılık görülebilmektedir. Bazı bitkisel kremlerin üzerlerinde belirtilmediği halde kortikosteroid içerdikleri tespit edilmiştir.

Bitkisel ilaçların doğal olan zararsızdır inanışının yansıması olarak, hekime danışılmaksızın standart ilaç kullanım prosedürlerinden geçmeden, etkisi ve güvenilirliği değerlendirilmeden kullanılması zararlı etkilere yol açabilir. İlaçlardan farklı olarak bitkisel kökenli tedaviler yeterince yasal olarak düzenleme kapsamına alınmamışlardır ve diyet suplemanları da aynı durumdadır.

Bitkisel İlaçların Etkisi

Yol Açtığı Yan Etkiler ve İlaç Etkileşimleri


St. John's Wort – Sarı Kantaron
Etki:
Sarı kantaron, binbirdelik otu, yara otu, mayasıl otu gibi çeşitli adlarla anılan Hypericum Perforatum tüm dünyada bitkisel tedavi alanında antidepresan olaran kullanılır. Hiperisin ve hiperforin adlı iki etkin içeriği vardır. Hiperisinin antidepresan ve anksiyolitik etkisi olduğu ve iyi tolere edildiği belirlenmiştir. Ayrıca obsesif kompulsif bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, alkol bağımlılığı tedavisi ve menopozal semptomlarda kullanıldığı çalışmalar da vardır.
Yan Etki: Ancak St. John's Wort'un çok sayıda yan etkisi ve ilaç etkileşimi vardır. Antikolinerjik yan etkilere ve gecikmiş hipersensiviteye yol açabilir. Kardiyovasküler sistem hastalığı olanlarda, gebelik ve laktasyonda, feokrositomada, gün ışığına çok maruz kalanlarda kullanımı kontraendikedir. Fotosensivite, sedasyon, gastrointestinal bozukluk yapabilir. Santral sinir sistemi ilaçları, kanser ilaçları, HIV virüsü tedavisinde kullanılan ilaçlar, antienflamatuvar ilaçlar, antimikrobiyaller, kardiyovasküler sistem hastalıklarında kullanılan ilaçlar, diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar, oral kontraseptifler, proton pompa inhibitöreleri, MAOI, solunum sistemi ilaçlarıyla etkileşir.

Passion Flower – Passiflora
Etki: Tutku çiçeği olarak bilinen Passion Flower en ünlü bitkisel sedatiftir. Yapraklarından elde edilen çayı folklorik bir ilaç olarak sedatif ve trankilizon etkilidir. Ancak kullanımı sırasında bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Ülkemizde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Yan Etki: Hipersensensivite vasküliti, bilinç bulanıklığı ve sedasyon yapabilmektedir. Gebelik ve emziklilik döneminde kullanımının güvenli olmadığı bilinmektedir. İlaç etkileşimi ile ilgili çalışmalar belirtilmemiştir.

Ginkgo Biloba:
Etki: Periferal ve serebral dolaşım bozukluklarında, vasküler ve alzheimer tipi demansta sıkça kullanılır. Farmakolojik çalışmalar terapötik etkinliğinin vazoaktif ve serbest radikal önleyici oluşundan kaynaklandığını götermektedir. Kognitif fonksiyonlarda %25 iyileşme tanımlanmıştır.
Yan Etki: Serebrovasküler yetmezlik ve demans tedavisinde etkin olduğu gösterilen Ginkgo Biloba, baş ağrısı ve gastrointestinal sistem rahatsızlıklarına yol açabilmekte, yaşlı serebrovasküler hastalık geçirmiş kişilerde kanama ve pıhtılaşma zamanına bakılmadan özellikle antikoagülanlarla birlikte kullanımı kanamaya neden olabilir. 

Ginseng:
Etki: Stresi azalttığı ve depresyonda etkili olabileceği düşünülmektedir. Performans arttırıcı ve adaptojenik etkisi nedeniyle kullanılmaya başlanmıştır. Fiziksel dayanıklılığı ve çalışma kapasitesini arttırdığı bildirilmiştir. Yorgunluk, bitkinlik, stres, immünstimulasyonu, ereksiyon bozukluğu ve yaşlılarda kalp ritm bozukluğunda kullanılmaktadır.
Yan Etki: Kullanımı sırasında dikkat edilmesi gereken noktalar mevcuttur. Ginseng, uykusuzluk, hipertansiyon, diyare, huzursuzluk yapabilir. Diyabetlilerde, hipertansiyonlularda, santral sinir sistemi ilaçları kullananlarda birlikte kullanımında dikkatli olunmalıdır.

Hayıt:
Etki: Gizli hiperprolaktinemi nedeniyle oluşan menstrüal siklus bozukluklarında, kısırlığın bazı formlarında, mastaljide ve premenstrüel sendromda kullanılır.
Yan Etki: Östrojenik/progesterojenik ilaçlarla, kontraseptif haplarla birlikte kullanılmamalıdır. Genellikle gastrointestinal bozukluklar (özellikle mide bulantısı), cilt sorunları (akne, kaşıntı, kızarıklık) ve baş ağrısı yapabilir. Gebelik ve emziklilik döneminde kullanılmamalıdır.

Sinameki:
Etki: İçerisinde bulunan antrakinonlar sayesinde laksatif etkili olarak kullanılır. Ara sıra oluşan kabızlığın kısa süreli tedavisinde etkilidir.
Yan Etki: 10 yaş altı çocuklarda kullanılması önerilmez. Enflamatuvar barsak hastalıkları (crohn hastalığı, ülseratif kolit, vb. gibi) sebebi bilinmeyen karın ağrısı olan durumlarda, barsak tıkanıklıkları gibi durumlarda kullanılmamalıdır. Sinameki yaprakları uzun süre kullanıldığında konstipasyonun kötüleşmesine neden olur. Hipokalemi ve kardiyak bozukluklara yol açabilir. Ayrıca antiaritmik ilaçlarla, bazı diüretiklerle ve meyan kökü ile etkileşime girer.

Isırgan Kökü:
Etki: Bazı zayıflama çaylarında da bulunan ısırgan, genellikle diüretik olarak kullanılır. Benin prostat hiperplazisinde idrara çıkma sıkıntılarının (ağrılı idrar, sık idrara çıkma, gece idrara kalkma ve idrar retansiyonu) semptomatik tedavisinde kullanılır.
Yan Etki: Bu bitkiyi kullanmadan önce idrar yapmada görülen güçlüklerin altta yatan nedeni mutlaka hekim tarafından belirlenmeli ve cerrahi gibi diğer tedavi yöntemlerine gerek duyulmadığı ortaya konmalıdır. Gastrointestinal şikayetler ve cilt reaksiyonlarına sebebiyet verebilir.

Yeşil Çay:
Etki: Çay, sebze ve meyvelerde de bulunan flavonoidler bakımından zengin bir içecek olması sebebi ile başta koroner kalp hastalıkları ve çeşitli kanser türleri olmak üzere birçok hastalığa karşı koruyucu etki göstermektedir. Flavonoidler polifenolik maddeler olup; güçlü antioksidan özellik gösterdikleri bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çayda bulunan kafein ve kateşinlerin vücut ağırlığı ve enerji harcaması üzerine etkileri bilinmektedir. Kafeinin insanlarda termogenezi uyardığı ve yağ oksidasyonu yaptığı gösterilmiştir.
Yan Etki: Ciddi olumlu etkilerinin yanında yapılan araştırmalara göre, yeşil çayın fazla tüketilmesinin sonucunda hepototoksik etkilerinin olduğu gösterilmiştir. Ayrıca, çarpıntı, huzursuzluk, endişeye sebebiyet verebilir.

Ekinezya:
Etki:  Tekrarlayan üst solunum yolları ve ürogenital sistem enfeksiyonlarının profilaksisinde ve tedavisinde yardımcı olarak, deri üzerindeki yüzeysel yaraların tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. İmmünstimulan, bağışıklık sistemi geliştirici, toksinlerden arındırıcı, anti-inflamatuvar olarak kullanılır.
Yan Etki: Tüberküloz, lökozis, kollajenozis, MS, AIDS gibi progresif sistemik veya otoimmün hastalığı olanlarda kullanılmamalıdır. Alerjik reaksiyonlar, bulantı ile kusmaya yol açabilir, pıhtılaşmayı etkileyebilir.

Birkilerin Yan Etkinlerinden Korunma

Şekspir’in Romeo ve Jülyet’inde Jülyet’i derin uykuya (komaya) sokan sıvı büyük bir olasılıkla bitkisel bir zehirdi. Günümüzde de sağlık çalışanları ile tüketiciler arasında bitkilerle tedavi konusundaki iletişim ve bilgilendirme eksiklikleri ölüme kadar varabilecek olaylar zincirini tetikleyebilmektedir. Çünkü bitkiler şifa amacıyla yaygın olarak kullanılmakla birlikte profesyonel sağlık dünyasında yok sayılıp göz ardı edilmekte; dolayısıyla potansiyel zararları da bilimsel ortamlarda tartışılmamaktadır. Bitkilerle tedavi konusundaki iletişim ve bilgilendirme eksiklikleri ölüme kadar varabilecek olaylar zincirini tetikleyebilmektedir. Peki, nasıl korunabiliriz;

Aşağıdaki bilgileri izleyerek, bitkilerin zararlı etkilerinden koruyabilirsiniz;


1.Üzerinde çalışma yapılmış ve doğru olan bitkileri uygulayın.

2.Herhangi bir diyet takviyesi veya bitkisel bir tedavi kullanmadan önce hekiminize, lisanslı bir diyetisyene veya nitelikli bir beslenme uzmanına danışın.

3.Sürekli olarak deneyimli bir sağlık uzmanına danışın. Bitki koleksiyoncusu, aktar, bitki doktoru veya kendini sağlık danışmanı olarak nitelendiren insanlara karşı dikkatli olun. Çünkü bu iş dalları henüz yasal olarak bir sisteme oturmamıştır.

4.Herhangi bir ilaç tedavisi alıyorsanız bitkisel ürünleri kullanmayın. Bu ürünler ilaçlarla etkileşime girerek esas ilaç tedavisini etkisizleştirebilir veya zararlı yan etkilere neden olabilir.

5.Gebeyseniz (veya gebe kalmaya çalışıyorsanız), hekiminizin onayı olmadan bitkisel ilaçlardan kullanmayın.

6.Bir hekimin onayını aldıysanız bitkisel ürünleri sadece küçük miktarlarda almak koşuluyla kullanın ve uzun süreli kullanımlardan kaçının. Sadece tek bir bitki türünü içeren ürünleri tercih edin. Böylece herhangi bir ters etki gösterirse, kaynağını saptamanız daha kolay olur.

7.Bitkisel bir ürün olumsuz bir etki gösteriyorsa derhal kullanmayı bırakın.

8.Bu ürünlerin çoğunun hileli ürünler olabileceğini de unutmayın.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Uzm. Dyt. Meltem Şeniz TOKSOY

Bu içerik, Fransız Lape Hastanesi tarafından, senCard için özel olarak hazırlanmıştır.

Bu kategorideki diğer maddeler;

Ağrılarımız Psikolojimizden mi Etkileniyor?

Devamını Oku

İnsanoğlunun Gizli Silahı: Adaptasyon

Devamını Oku

Doğru Nefes Almak

Devamını Oku

Hayatı Daha Sakin Yaşamak İçin “Yoga”

Devamını Oku

Melisa Çayı ile Sakin Kal!

Devamını Oku

Rüyaların Gizemi

Devamını Oku

Covid-19’un Ruhsal Etkileri ve Korunma Yöntemleri

Devamını Oku

İş ve Yaşam Dengesinde Stres Faktörü

Devamını Oku

İş Yerinde Stres Yönetimi

Devamını Oku

Strese İyi Gelen Bitki Çayları

Devamını Oku

Stres ve Sağlıklı Yaşam Yolculuğu

Devamını Oku

Hamilelik Döneminde Stres Yönetimi

Devamını Oku

Stresle Başa Çıkmanın 10 Yolu

Devamını Oku

İyi ve Kötü Stresin Sağlık Üzerindeki Etkileri

Devamını Oku

Ruh Sağlığını Korumak için Birkaç İpucu!

Devamını Oku

Stres Kaynaklı Mide Problemleri

Devamını Oku

Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum

x