Toplumumuzda görülme sıklığı %5-%7 arasında olan disleksi dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. Doğuştan gelen bir öğrenme bozukluğu olmasına rağmen ilkokula başlandığında kendini gösterir. Disleksinin nedeni henüz tam olarak bilinemese de nörolojik kökenli olduğu bilinmektedir. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Hilal Aktaş, “Öğrenme bozukluğu olan çocukların sorunlarının derecesi farklı olmasına rağmen hepsinin ortak yanı, normal veya normalin üzerinde zekâya sahip olmalarıdır. Ayrıca dislektik çocuklar yaşıtlarından farklı oldukları için öğretmenleri tarafından hasta veya IQ seviyesi düşük gibi görülebiliyor ve çocuk içinden çıkamayacağı bir öğrenme korkusuna saplanıyor bu da özgüven eksikliğine, ders çalışmakta veya okula gitmekte bir isteksizliğe neden oluyor.” dedi ve açıklamada bulundu.
Öğrenme zorluğu yapısal bir zorluk olduğu için, bunun bütünüyle ortadan kalkması mümkün değildir.
Disleksi genellikle çocukluk çağında ve okumaya başlandığında fark ediliyor. Sorunla ilgili erken müdahale çocuğun akranlarına yetişebilmesi için önemlidir. Erken tanı ve tedavi çocuğun başarısızlıklarını azaltacak, okulla ilişkisini olumlu yönde etkileyecektir.
Yaş ilerledikçe bazı sorunlar ciddi derecelerde düzelebilir ancak yazı hataları ve yavaş okuma gibi bazı sorunlar ise kalıcı olabilir. Başarısız olduğu alanlarda özgüvenlerini kaybetmelerine neden olacak tavırlarda bulunulmamalıdır. Eğitim hayatı boyunca zorlanacağı şeyler karşısına çıkacak ama destek olup yapabileceğine inandırarak adım atılmalıdır.
Dislektik olan çocuklarda uygulanan bir ilaç tedavisi yoktur. Tek tedavisi eğitim ve psikolojik destektir. İlaç tedavisi başka bir sorunu varsa, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gibi, kullanılabilir.
Çocuklarla ilgili her konuda olduğu gibi disleksinin tedavisinde de okul-aile-psikolog çok iyi bir işbirliği yapmalıdır.
Öncelikle ailesinin ve öğretmenlerinin öncelikle çocuğun davranışlarına ve tepkilerine bakış açılarını değiştirmeleri gerekir. Çocuk “yapmıyor” değil, “yapamıyordur”. Öğrenme güçlüğü çektiği için ebeveynler çocuklarına kızabilmektedir. Fakat bu doğru bir yöntem değildir. Kızıp baskı uygulamak yerine, anlayışlı ve sabırlı olun. Eğitimi boyunca çocuğunuzla bir mücadele vereceksiniz. Bunun dışında dikkat edilmesi gereken noktalardan bazıları:
Hilal Aktaş
Uzman Psikolog
Acıbadem Eskişehir Hastanesi
senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum
x