Son dönemde yaygınlaşan kanser vakaları, pek çok kişinin kabusu olmakla birlikte, çağımızın en yaygın ikinci hastalığı olarak göze çarpıyor. Dünya genelinde başı akciğer kanseri çekerken kadınlarda ve erkeklerde görülen kanser türleri de cinsiyet dağılımına bağlı olarak çok ciddi bir yer kaplıyor. Erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olan prostat kanseri ile ilgili yapılan araştırmalarda, 50 yaşını geçmiş her 7 erkekten birinin risk altında olduğu belirtiliyor. Sperm üretimi ve idrar akışını kontrol etmekle görevli, mesane ve bağırsak arasında bulunan, ceviz büyüklüğünde bir salgı bezi olan prostat bezinin kötü huylu büyümesi ile oluşan prostat kanseri, genellikle birçok kanser türüne göre daha yavaş büyür. Belirtilerinin anlaşılabilir olması, erken teşhis edilebilmesi ve tedavisinin yapılabilmesi için çok büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Prostatın büyümesi her zaman kanser teşhisine götürmez ancak özellikle ailesinde kanser geçmişi olan erkeklerin 40 yaşından sonra, herhangi bir bulgu olmasa dahi PSA(Prostat Spesifik Antijen) testi adı verilen kan testini düzenli aralıklarla yaptırması, yukarıda belirtilen prostat kanseri belirtilerinin fark edilmesi durumunda, prostat büyümesi iyi huylu dahi olsa prostatın kontrol altında olması gerekmektedir. Erken teşhis için bu faktörlere dikkat etmek çok önemlidir.
Prostatın kötü büyümesi sonucu oluşan tümör genellikle ürologlar tarafından yapılan operasyon sonucu, prostat bezi diğer hücrelere yayılmasının engellenmesi amacıyla, açık veya laparoskopik operasyon ile tamamen çıkartılır. Prostat kanseri vakalarında tümör yayılmamışsa, hastanın ameliyat olması risk taşıması ya da tercih edilmemesi durumunda radyoterapi yöntemi uygulanır. Radyoterapi genellikle hormon tedavisiyle birlikte uygulanır. Erken teşhiste prostat kanseri vakalarının %90’ı tedavi edilebilir.
Laparoskopik cerrahi veya radyoterapiye rağmen kanserli prostat hücresinin vücuda yayılması yani metastaz yapması durumunda kemik ağrısı, kilo kaybı, anemi, yorgunluk, nefes darlığı gibi belirtiler de oluşabilir. Prostat kanseri androjen hormonuna bağlı gelişen bir kanser türü olduğu için özellikle metastaz yapması veya tekrarlanması halinde erkeklik hormonu testosteronun etkilerini ortadan kaldırmak ya da baskılamak amacıyla uygulanacak bir hormon tedavisine başvurulabilir. Hormon tedavisi görmüş ve hormona direnç kazanmış veya metastatik evredeki hastalarda son seçenek olarak kemoterapi uygulanır.
Gözle görülür semptomları barındırdığı ve yapılacak kontrollerle erken teşhisinin çok kolay olduğu prostat kanserinde, ilerleyen evrelerde her kanser türü gibi gelişimi ve tedavi şartları dolayısıyla hastayı yıpratıcı bir süreç içerdiği için, aile geçmişinde kanser bulunan erkek bireylerin 40, yoksa da 50 yaşından sonra düzenli kontrollerini ve PSA testlerini yaptırmaları, ilgili semptomları fark etmeleri durumunda hemen bir üroloğa başvurmaları önem taşıyor.
senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum
x