Hiç şüphesiz tüm kadınlar sağlıklı ve pürüzsüz bir cilde sahip olmak ister. Ancak yaşam biçimi, beslenme ve uyku düzeni, psikolojik durum, sigara ve alkol gibi maddelerin tüketimi cildin kalitesini bozar.
Vücudun genel sağlığının en önemli göstergesi, sağlıklı ve güzel bir cilttir. Çevresel ve genetik tüm faktörler cilt yapısının üzerinde etki eder. Kişinin genetik yapısının da payı oldukça büyüktür. Ancak yaşam biçimi, beslenme ve uyku düzeni, psikolojik durum, sigara ve alkol gibi maddelerin tüketimi de cildin görüntüsünde değişmelere yol açabilir.
Sağlıklı bir cilt; parlak, nemli, pürüzsüz bir görünüme sahiptir. Cilde ne kadar doğru bakılırsa parlaklığı ve sağlıklı görünümü o kadar uzun olur. Unutulmamalıdır ki sağlıklı ve düzenli bir yaşam tarzı, cildin doğal yaşlanma süresini geciktirir ve oluşabilecek birtakım cilt problemlerini de engeller.
Cildin en çok ihtiyaç duyduğu hayat kaynağı sudur. Her gün düzenli olarak içilen 6-8 bardak su; cildin esnekliğini artırarak, yenilenmesini sağlar. Ayrıca vücuttaki zararlı maddelerin ve toksinlerin atılmasını da kolaylaştırır.
Cildin yumuşak ve dayanıklı olabilmesi için neme ihtiyacı vardır. Duş alırken mümkün olduğunca ılık su tercih edilmeli ve PH değeri yüksek sabunlar tercih edilmelidir. Cilt sertçe ovalanmadan, dairesel ve yumuşak hareketlerle yıkanmalıdır. Sonrasında ise mutlaka cilt tipine uygun nemlendirici kremler kullanılmalıdır. Yeteri kadar nemlendirilmeyen ciltte kuruma, kırışıklık, egzama gibi sağlık problemleri görülebilir. Ayrıca erkeklerin de her traş sonrası ciltlerini nemlendirmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü traş esnasında cildin yağ tabakasında kayıplar olur ve bu durumda tahrişe yol açabilir. Tahriş olan cildin yenilenebilmesi için de mutlaka nemlendirilmesi gerekir.
Cilt sağlığını olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri de güneştir. Bilinçsiz şekilde güneş ışınlarına maruz kalmak; çillenme, güneş lekeleri, cilt renginde değişim, sertleşme, kuruma ve kırışıklıklara yol açar. Özellikle cilt tipi oldukça hassas olan kişilerin daha özenli davranmaları gerekir. Dışarıya çıkmadan veya denize girmeden yarım ya da 1 saat önce yüksek koruyucu faktörlü güneş kremi sürülmeli ve her 2 saatte bir bu işlem yenilenmelidir.
Sağlıklı ve güzel bir cilde kavuşabilmenin yolu doğru beslenmekten geçer. Sağlıksız ve hatalı beslenme koşulları cildin yaşlanmasını hızlandırdığı gibi solgun görünmesine de sabep olur. Bu sebeple taze, işlem görmemiş, katkı maddesi olmayan gıdalar tüketilmelidir. Özelikle de aşırı yağlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Protein, vitamin ve mineraller cildin tazeliğini koruyacağından tüketilen gıdaların bu gruptan seçilmesi gerekir. Ayrıca protein yüz kasları için de oldukça faydalıdır. Sigara, alkol gibi maddeler asla kullanılmamalıdır. Sigara ciltteki kılcal damarların daralmasına sebep olduğundan , cilt tabakası sertleşir ve kırışıklıklar artar.
Cildin kendini yenileyebilmesi ve enerji kazanabilmesi için uyku çok önemlidir. Günde 6-7 saat düzenli bir şekilde uyunmasını tavsiye ediyoruz. Uyku düzeni olmayan kişilerin cilt renginde değişim ve gözaltı morlukları görülür. Bu durum da kişiyi olduğundan yaşlı, yorgun ve cansız gösterir. Uyku sırasında yatış pozisyonu da önemli bir etkendir. Mümkün olduğunca yüzükoyun yatılmamalı, sırt üstü veya sağa-sola dönülerek uyunmalıdır. Yüz üstü yatmak, cildin baskıya uğramasına sebep olur ve kan dolaşımı olumsuz etkilenir. Bu durumda ciltteki kırışıklıkların derinleşmesine neden olabilir.
Bilindiği gibi her kadın olduğundan daha güzel görünmek ister. Bu sebeple de birbirinden farklı birçok cilt bakım ürünü kullanırlar. Özellikle de biri bitmeden başka ürün alındığında, eski ürünlerin kullanım tarihi geçebilir. Tarihi geçen veya uygun koşullarda saklanmayan ürünler kullanıldığında ise kişinin cildi enfeksiyon kapabilir. Ayrıca kızarıklar, diğer cilt bağlantılı rahatsızlıklar ve kalıcı kırmızı lekeler görülebilir.
Kozmetik ürünlerin kullanım tarihinden çok önce bozulmaması için doğru şekilde muhafaza edilmeleri gerekir. Üzerinde son kullanma tarihi yazmayan kozmetik ürünlerin, dokusunda ya da kokusunda herhangi bir değişiklik oluştuysa, bu ürünler asla kullanılmamalıdır. Bazı cilt bakım ürünleri ise, daha sıvı veya daha koyu bir yapıya dönüşebilir. Bu ürünlerin üzerinde lekeler, gözenekler oluştuysa, renginde değişim olduysa ve normalinden farklı bir koku yayıyorsa çöpe atılmalıdır. Kozmetik ürünler bireysel kullanılmalıdır. Unutulmamalıdır ki kozmetik ürünler kullanıldığı günden itibaren bakteri toplar ve ömrü kısalır. Ürünler kuru ve serin bir ortamda saklanırsa kısa sürede bozulmaları da engellenmiş olur.
Makyaj malzemelerinin paketi açıldığı andan itibaren havadan gelen bakteriler hızla içine girer. Özellikle bu ürünler kirli ellerle kullanılırsa ömürleri daha da kısalır. Bu nedenle makyaj öncesi eller ve kozmetik malzemesinin uygulanacağı bölge iyice temizlenmelidir. Makyaj yaparken kullanılan fırça, sünger, aplikatör gibi araçların temizliğine de dikkat edilmelidir. Pamuk gibi malzemeler mutlaka tek kullanımlık olmalıdır. Ciltte yara, enfeksiyon gibi sorunlar var ise kozmetik ürünlerin kullanılması enfeksiyon oluşumuna sebep olabilir. Çünkü makyaj uygulanırken o bölgedeki enfeksiyonlar ve mikroplar vücudun diğer bölgelerine yayılabilir.
Ofis ortamında çalışan kişiler sürekli masa başında ve bilgisayar karşısında olduklarından hareketsizlik sonucu kan dolaşımlarında yavaşlama oluşur. Bu duruma iş stresi de eklendiğinde özellikle kadınlarda, yüz ve vücutta bazı alerjik reaksiyonlar, kırımızı yüz, sedef, döküntüler ve vitigilo gibi cilt problemleri görülebilir.
Çalışan kadınların hızlı iş yaşantısına ayak uydurmak, güzel ve bakımlı görünmek için yaptıkları bazı uygulamalar da sağlık sorunlarına yol açabilir. Fondöten, pudra, kapatıcı gibi ürünler cildin hava almasını engelleyeceğinden cilt yapısında bozulmalara, sivilcelenmelere ve alerjiye neden olabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca az makyaj yapılmalı, cildin nefes almasına izin verilmelidir. Uzman doktorun tavsiye ettiği bakım ürünleri kullanılmalıdır.
Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde cilt güzelliği ve sağlığı için birçok yöntem geliştirildi. Cilt maskeleri, peeling ve buhar uygulamaları benzeri yöntemler cildin nem kazanmasına yardımcı olduğu gibi, gözenekleri açarak ölü dokuları da yok ediyor. Ancak bu uygulamalar pahalı olduğundan, doğal yollardan cilt sağlığının korunmasını tavsiye ediyoruz. Bu nedenle yukarıda saydığımız önerilere uyulması ve cilde gereken özenin gösterilmesi daha doğru olacaktır.
Dr. Yasemin Savaş
Doktor Yasemin Savaş Kliniği
senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum
x