Yaz aylarında, yüksek sıcaklıklara bağlı olarak bakteri oluşumu artıyor. Gerek kullanım yoğunluğu gerekse ıslak zemin yüzeyinin çok fazla olmasından ötürü tuvaletler bakteri oluşumunda bakteri oluşumunda başı çekiyor. Özellikle ortak kullanılan tuvaletlerde sifon, musluk, kapı kulpları derken temas ettiğimiz her yerde milyonlarca bakteri bulunuyor ve el hijyenimizi sağlamamız sağlığımız açısından çok büyük önem taşıyor. Söz konusu el hijyenimiz olunca da akla ilk etapta tabii ki sabun kullanımı geliyor. Ancak ellerimizi sık sık yıkıyorsak bile özellikle katı ve sıvı sabun kullanımı konusunda dikkat etmemiz gereken noktalar bulunuyor. Çünkü kullandığımız sabunlar da başlı başına bir sağlık sorunu haline gelebiliyor.
Katı sabunlar, sıvı sabunlara oranla çok daha doğal bir üretim sürecinden geçiyor olsa da yüzeylerinde yüksek miktarda zararlı bakteri barındırıyor. Dolayısıyla ellerimizi yıkadığımızı zannederken aslında üstü tamamen bakteri kaplı sabunlarla ellerimizi daha fazla bakteriyle buluşturabiliyoruz.
Uzmanlar iki üç kişilik bir ailenin evde katı sabun kullanmasının çok fazla risk taşımadığını belirtiyor. Ellerin yıkanması sonrası katı sabunun yüzeyinde kalan bakterilerden, sabunun üzerinde kalan köpüğünü su ile temizleyerek kurtulmak mümkün ve kolay, ancak özellikle bakteri alış verişinin çok yoğun olduğu hastane, okul, restoran, plaj, AVM gibi alanların tuvaletlerinde katı sabun kullanımından kaçınmak gerekiyor.
Sıvı sabunların katı sabunlardan daha az bakteri taşıdığı biliniyor ve kabul ediliyor. Ancak sıvı sabun kullanımında da dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Sıvı sabunlar oksijenle temas ettikçe bulundukları kapta bakteri üretmeye başlıyor. Dolayısıyla sıvı sabun kaplarını yeniden doldurmadan önce iyice yıkayıp temizlemek ve bir sıvı sabunu kabında çok uzun süre bekletmeden tüketmek gerekiyor.
Sıvı sabunlarla ilgili bilinmesi gereken bir diğer konu ise sıvı sabunun aslında katı sabunun sıvılaştırılmış hali olmadığı. Sıvı sabun, kimyasal yağ asitlerine köpürücü maddeler ve bozulmasın diye antibakteriyel kimyasallar ile karıştırılarak üretiliyor. Dolayısıyla uzun süreli kullanımda sıvı sabunlar cilt kuruması ve cilt çatlaklarına yol açabiliyor. Ayrıca Ege Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada açık yaralara temas eden sıvı sabunun cilt kanseri riskini artırdığı belirtiliyor.
Toplumdaki genel kanı, gerek isimlendirmesi gerekse ilaç firmalarının sunumu dolayısıyla antibakteriyel sabunların katı ve sıvı sabunlara göre bakteri oluşumunu durdurduğu ve oluşan bakterileri ortadan kaldırdığı yönünde. Oysa Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu 2016 yılında bu kanıyı tamamen tersine çevirecek bir araştırmayı ortaya koydu. Yapılan deneyler antibakteriyel sabunların sık kullanımından dolayı kişilerde hormonal sağlık sorunlarına ve uzun vadede kansere yol açtığını gösteriyor.
Triclosan adı verilen ve bakterileri öldürme amacıyla antibakteriyel sabunlara konulan madde cilt kuruluğu, kaşıntı ve egzamaya yol açabiliyor. Triclosan ayrıca vücuttaki guatr hormonunun yerini alarak tiroit bezinde sorunlara sebep olabiliyor.
Tüm bu bilgilerin yanında, farklı cilt tipleri ve cilt problemleri için farklı sabun tipleri bulunuyor. Bu sabunları kullanmadan önce cilt doktorunuza danışmak önem taşıyor. Günlük kullanım içinse katı mı yoksa sıvı sabun mu kullanacağınız ise hem tercihinize hem de dikkatinize kalıyor.
senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum
x