Kalp ve damar hastalıklarından sonra ölüm nedenleri sıralamasında ikinci sırada yer alan kanser hastalığı günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biridir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, sadece 2012 yılında 8,2 milyon kişinin, akciğer, karaciğer, mide başta olmak üzere çeşitli kanserler sebebiyle hayatını kaybettiği belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü, gelişen teknoloji ve tedavi imkanlarına rağmen 2030 yılında kansere bağlı ölümlerin 13,1 milyon kişiye kadar çıkacağını öngörüyor. Hal böyleyken önleyici sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve erken teşhis her şeyden önemli hale geliyor.
Taze sebze, meyve ve tahıllar içeren Akdeniz diyeti gibi sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıkları edinmek, trans yağ ve katkı maddesi içeren besinlerden uzak durmak, fiziksel açıdan aktif bir yaşam sürmek, tütün mamulleri ve alkolden uzak durmak gibi sağlıklı yaşam davranışları, çevresel faktörleri en aza indirdiği için kanser vakalarının görülme sıklığını da 1/3 oranında düşürüyor. Ancak sağlıklı yaşam alışkanlıkları elbette ki tek başına yeterli olmuyor. Sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve çevresel faktörlerin yanı sıra aile öyküsü, genetik yatkınlık gibi faktörler bireylerde kanser oluşum riskini artırıyor. Bu gibi sebeplerden dolayı risk altında bulunan kişilerin düzenli olarak belirli kontroller yaptırması gerekiyor.
Kanser hastalıklarında tedaviye alınan cevap, tümörün vücuttaki yaygınlığı ile bütünüyle alakalıdır. Bu sebeple kanserli hücrelerin erken teşhis edilmesi, tümörün vücutta yayılmadan önce hastalığın önüne geçilmesi ve tedavinin başarıya ulaşmasında kilit rol üstleniyor. Güncel veriler, erken teşhis edilip tedavisine başlanan kanser vakalarının yaklaşık yüzde 90’ının iyileştirilebildiğini gösteriyor.
Erkeklerde görülme sıklığı en yoğun olan kanser türleri kolon ve rektum, prostat ve özellikle sigara kullanımına bağlı olarak akciğer kanseridir. Özellikle 40 yaşını aşmış tüm erkeklerin rutin kanser taraması yaptırmaları uzmanlar tarafından öneriliyor.
Kadınlarda en sık görülen kanser türleri ise meme, rahim ağzı ve tiroit kanserleridir. Dolayısıyla özellikle 20 yaşını geçen tüm kadınların düzenli olarak kendi meme muayenelerini yaptırmaları, 20-40 yaş arasında 3 yılda bir, daha sonra ise her yıl düzenli olarak mamografi çektirmeleri gerekiyor. Rahim ağzı kanseri aşısıyla ilgili olarak HPV adı verilen rahim ağzı kanseri virüsünü kapma ihtimali olmayan, yani cinsel hayatı başlamamış olan kadınların mutlaka HPV aşısı yaptırması, cinsel hayatı başlamış olan kadınların ise düzenli aralıklarla PAP smear adı verilen tarama testini yaptırması önem taşıyor.
Kanserin erken teşhisi için kişinin herhangi bir sağlık sorunu veya şikayeti olmasa bile özellikle rahim ağzı, meme, kalın bağırsak, tiroit ve prostat kanserleri için düzenli tarama testlerini yaptırması, olası kanser öykülerinde tedavi oranını ciddi ölçüde artırıyor. Unutmayın, kanserde erken teşhis hayat kurtarır!
senCard kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Çerez Bildirimi, Gizlilik Bildiriminin bir parçasıdır. Daha detaylı bilgi için Çerez Politikamıza bakınız. Çerezleri Kabul Ediyorum / Kabul Etmiyorum
x